Sosyal Okuma

Biz hiçbir zaman isimlerin ironik yaklaşımlarına bakmıyoruz. Hep ilk anlamlar bizim için gerçek anlam oluyor ve çoğu kez öyle kalıyor. Genellikle sorgulama becerimiz pek olmadığı için bu teori değişmez bir bütünlük içinde kendi yaşayışımızda. Örnek verecek olursak günümüzün en asosyal mecrası olan "Sosyal Medya". Bir yalnızlar rıhtımıdır kendileri, baktığımız zaman birçok varlık vardır ama bir o kadar da yoktur. Bu yüzden en önemli unsur bu mecrada hangi aşama ve hangi konumda, ne derece etkin olmalıyım?, cevaplarını vermektir.

 

Şimdi bu asosyal medya araçlarına bakalım, bakmadan önce bu yazıyı da okuyabilirsiniz:

 

sosyal medya

 

1- İnstagram

 

Sosyal medyayı asosyalleştiren aslında reel gerçekleri sanallaştıran anlardır. Yani insan zihninde bir takım kıskançlıklar yaratan, onların zihninde sanallaşmaya yol açan mecradır. Bunu en çok destekleyen araçlardan biridir, instagram. Bir fotoğraf paylaşırsın, sonra sende daha da daha da hissi uyandırır ve kapılırsın rüzgarına. İnstagramın en büyük dezavantajı aslında mahrem denen, kişiye ait olanların paylaşılmasıdır. Özgürcü denilen ve buna sınır konulmaya bir anlayışı vardır. Amerika, instagram olmasa da zamanında gençlerin sanal ortamlarda paylaştıkları yüzünden çok çekti aslında, intaharlara kadar giden boyutları var.

 

2- Twitter

 

Twitter aslında yarar zarar zincirinin terazisinde yerine göre kötü, yerine göre iyi boyutta. Bir deşarj aracı olsa da artık bir psikolojik bunalım aracıda olmaya başladı. Çünkü twitter insanı sosyalleştirmiyor, varolan sosyalliğini alıp ona sanal sosyallikler veriyor. Hani bu mecrada kalırsan mutlusun, bu yüzden senin benim için, benim için sen anlayışı... Ayrıca bu mecra da hiçbir haber edit edilmediği için, çatışmaların bol, ama sorgulanması az bir olaylar dizisine insanlar kurban gidiyor. İnsanlar artık günümüzde kişi sayısı, yani takipçi sayısı ile iktidarlarını bu alanda ilan ediyor. Bu onlara sosyal bir haz, sosyal bir iktidarlık sağlıyor.

 

3- Facebook

 

Msn gitti facebook geldi dediğimizde dünya küreselleşmeye ayak uydurduğu, teknolojik ilerlemeler kaydedildiği dönemde kapımıza geldi, facebook amca. İlk dönemler, kocasız kalan, intihar edenlerin mecrasıydı.(En azından ben öyle hatırlıyorum) Hatta yaş sınırlaması bile vardı. Çocuklar yaşlarını büyülterek girebiliyordu ancak. Facebook sosyalliğin en asosyal olduğu mecra. Çünkü içersinde bütün paylaşım argümanları var. Takip etme olanakları çok fazla ve insanlar takip edenleri sorgulamıyor bile. Ayrıca bilgilerinizin nerede ve nasıl paylaşıldığı belli bile değil. Bunun dışında kendinizi sanallaştırmak için her şeyi yapıyorsunuz misal "ilişkisi yok" misal "bugün yorgun hissediyor"...

 

4- Blogger

 

Blogger aslında bir sosyal medya aracı değil, bakıldığı zaman alternatif medya aracı. Çünkü insanlar belli toplumsal olgular, yapılan sistematik yayınlar nedeniyle bunları kabul etmeyip kendi medyasını, kendi yayını üretebiliyor. Fakat bloggerın da sosyal medya kalan, sosyal medyaya bakan tarafı var. İnsanlar burada da popüler olma, bir konuma gelme çabasında olabiliyorlar. Ki buranın çok kötü tarafı, kendi tanımsızlıklarına kendilerince anlamlı tanımlar ürettiklerini sanıyorlar. Aslında sosyalleşemiyorlar bu kötü. Şunu da belirtmeliyim ki en çok zarar veren mecra da bu. Çünkü insan verdiklerini de almak istiyor, belki facebooktaki bir resim ya da paylaşılan video bunu yapmaz, twitterdaki 140 karakterli twitte öyle, ya da instagramdaki anlamsız fotoğraf, ama blogger bunu yapar. 3 senedir bu mecra içindeyim, ve bunla ilgili çokça insan tanıdım, hatta bazıları blog yazmaya sosyalleşmeye başlayıp psikolojisi bozuk olarak çıktı. Bu anlamda blogger kısım kısım zararlara yol açabiliyor.

 

Baktığımızda diğer ülkelerde durum nedir bilinmez ama onlar o teknik ilerlemeleri zaten deneyerek geliştiriyorlar, bizse görerek bunu yapıyoruz. Bu anlamda bu mecralardan ne istediğimizi aslında tam bilmiyoruz. Ne amaçla bir twitter, instagram, facebook ya da başka bir şey açtığımızı bilmiyoruz. Bir sıkıntımız var ve kaçış arıyoruz, sonra bu mecralara girip anlam yaratmaya, ona verdiğimiz kadar ondan bir şeyler istiyoruz. Bu yüzdende saplantılarımız ve kayıplarımız oluyor. Ayrıca sosyalleşeyim derken normal akan, reel hayattan kendimizi soyutlayıp, yapay bağımsız bütünler oluyoruz. Bu yüzden çok akılcı ve yapısalcı bir yaklaşımla bu mecralara girerken gerek biz, gerekse eşimiz, dostumuz, çocuğumuza ben ne istiyorum? ve istediğimi nasıl kontrol edip ilerletebilirim? gibi sorular soruması gerek....

 

Yazar Hakkında: Ruhsuz Atmaca'nın, tek ve temel amacı insanlığa bir şey katabilir miyim?, katabilirsem nasıl olmadır?, bu soruları kendine sorarken bir anda kendisini blog dünyasında bulur.Ruhsuz Atmaca blogunun kapağında yer alan ve ismini verdiği "Atmaca", insanlara benzer duygulara sahip bir canlıdır. Yırtıcılığı nedeniyle isminin önüne "Ruhsuz" takısı gelmiştir. Blogun sloganı ise: "Yazdıklarım ve Yazacaklarım Atmacanın Bakışlarında Gizli..." oluşturur.

13 yorum:

  1. blog bir günceden öte değil bence,,kendimi ifade edebildiğim(ki ifade edip etmemem de o kadar önemli değil-kime ne en basitinden-)kendimi anlamama yardımcı olan bir mecra-kararlar alıp-değiştirebildiğim-yaşantımı gözden geçirebildiğim bir günlük-
    ya da bazı yeteneklerimi ortaya çıkarıp-geliştirip-paylaştığım bir ortam,,,
    her ne ise,,,,,kötü değil, özellikle yalnız insanlar için ,,,yine de farklı bir pencereden bakmamı sağladı yazınız,,üzerinde düşünülesi,, sağlıkla))

    YanıtlaSil
  2. Ruhsuz Atmaca süper bir yazı olmuş tebrik ederim . Hatta korktum bile diyebilirim. Twittera yeni girdim ama pek anlamadım ne yapmaya çalışıyoruz orada . Facei normal hayatımda kullanıyorum, evet o da bazen sinir bozucu olabiliyor. Haklısın bu sosyal medya denilen araçlar hep asosyalleştiriyor. 10 numara bir yazı olmuş. Özellikle şu cümleyi kulağıma küpe yapacağım :"Ayrıca sosyalleşeyim derken normal akan, reel hayattan kendimizi soyutlayıp, yapay bağımsız bütünler oluyoruz" . Zaman yönetimini yanlış yaparsak cidden zararını görebiliriz. Bir bakıyorum bazen çok zamanımı alıyor blogger, plus , yorumlar, post hazırlığı, başka blogları takip yorum atma vs... bir bakmışım saatler geçmiş. Vay be kendime geldim şimdi bu yazıyla sağol varol ;)

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten çok güzel ifade etmişsiniz. İnsanların kendilerini tatmin yöntemlerinden birkaçı işte. Blogger eleştirinizi pek anlayamadım, belki de kendim sadece günlük olarak kullandığım için bilemiyorum.

    YanıtlaSil
  4. Blogger olabilme yeteneğinize göre açacağınız blog gerçekten sosyal medya kalıplarını aşacak bir hale gelebiliyor. İçerik ile çok alakalı. Diğer sosyal medya araçları da reklam ya da viral yapmaya yarar sağladığı için yine de o kadar kötü değil. Ama sanal sosyalliğe kendini kaptıranın vay haline. O kötü işte

    YanıtlaSil
  5. Bir çırpıda okudum yazinizi. Olayi kisa ve net olarak ozetlemissiniz kaleminize saglik.

    YanıtlaSil
  6. İşin temeli; bu mecraların tümünü açmakta amaç ne, bu amaca gün içinde ne kadar vakit ayırılacak.
    Bunun ayırdında olunca, insan kendini kontrol edebiliyor. Yada bir süre sonra -kendini kaptırmış olduğunu fark edip- kontrol altına almayı öğreniyor.
    Ama pek çok kişi için tatmin aracı olduğunu düşünüyorum.
    Okumak, gezmek, kendine yeni şeyler katmak gibi bir çabası olmayan bir insanın facebookta "kendini hazımsız hissediyor, kendini mutlu hissediyor" diyerek beğeni aada yorum almayı beklemesi ve onları yanıtlamaya çalışması, sadece sanal bir ortamda muhabbet ve ilgi görme çabası bence. Ha tercih meselesi tabi, ona bir şey demiyorum. Ama ona harcadığı vakitte çok daha faydalı yapabilir insanlar bence. Dokunabileceği, elle tutulur bir hoşluk yaratabilir kendinde veya çevresinde.

    YanıtlaSil
  7. hocam bloğumdan aynı sizinki gibi yorumlarda robot olmadığnızı kanıtlayın bölümünü nasil kaldira bilirim?

    YanıtlaSil
  8. Süper ötesi bir yazı olmuş. Sosyal medya hayatımızda bir gün içerisinde en çok vaktimizi çalan şeylerdir. Bunlardan kurtulmaya kurtulamayız da en azından etkisini nasıl azaltırız onu bulmak lazım :)

    YanıtlaSil
  9. özür dilerim ama buradan sormak zorundayım :( bloglovine giremiyorum 1 aydır :( ne yaptıysam olmuyor..fazla da becerikli değilim sanırım...yardımcı olabilir misiniz çok sıkıntı çekiyorum :(

    YanıtlaSil
  10. Hesapları bağlamak için facebook ve twitter açmak gerektiği söylenir hep ama ben ana hesabın yeterli olduğunu düşünmeye başladım, herhangi bir bloğun facebook sayfası hep yetersizdir bana göre.

    YanıtlaSil
  11. @ozgrkdn: Blogun yararını inkar etmiyorum, eğer inkar etseydim, hala şu anda yazıyor olmazdım. Ama asosyalleştirme etkisi var özellikle kişisel bloglarda, hayatlarından paylaştıkları birçok özel şeyler bunda etkili bence...

    @Kreatif Baskan: Basitçe bir şeyler anlatmaya çalıştım, çok teşekkür ederim, umarım birilerine yarar sağlar. Tek amaç kullandığımız sosyal mecralardaki farkındalığımızın olması, analiz etme, ve eleştirel bakmanın sağlanması...

    @Moira M: Kişisel bloglar aslında bu yaşadıkları gerçek dünyada paylaşamadığı şeyleri blogunda paylaştığında ortaya çıkan bir depresif durum hali. Bu zamanla anlaşılıyor, bloggerın bu anlamda yalnızlaştırması var bunu demek istedim. Sosyal gerçeklikleri, reel gerçekliklerle takas etkisi var.

    @Miss Tiffany: Tamda bunu anlatmak istedim aslında. Günümüzde akıllı telefonların ve akabinde onlardaki internetin onlara verdikleri de bu aslında. Sosyal medya da böyle bir dezavantaja sahip.

    @ rkorkmaz: Teşekkür ederim varolun.

    @beyza aydin baser : Ben onlara tam isim koyamadım ama şimdilik "like hayatlar" diyorum, özellikle instagram bu anlamda çok üst konumda. Bu anlamda ülkemizde internet nasıl kullanılır eğitimi verilmeli, bunu da psikologlar vermeli...

    @Wepblogger.com | A'dan Z'ye Blogger : Eskisi kadar bir etkisi olduğunu düşünmüyorum, twitter daha beter ondan.

    @Mehmet BULUT: Olan bir şeyi kullanmamak ayıp ama onu nasıl etkin ve verimli kullanmak önemli, bu yüzden bu anlamda çocuklarımıza, ailelere eğitim verilmeli...

    @yazar gibiyim : Bloga sosyal medya araçlarının yararı var, etkin ve kaliteli içerikleri burada paylaşıp daha fazla insana ulaşabilirsiniz yadırgamayın bu ortamları, sadece doğru kullanın...
    Tüm yorumlar için ve beni blogunda ağırlayan Blog Hocam teşekkür ederim... :)

    YanıtlaSil
  12. Merhaba,
    Arşivden eski yazılarınızıda okumak istiyorum ama ARŞİV butonunuz çalışmıyor,haberiniz olsun!

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.