Blog Hayatından Pozitif Düşünmek

Bir şeye nasıl bakarsan onu görürsün anlayışının olumlu tarafına bakmaktır pozitif düşünmek. Yani ''iyi düşünürsen iyi olur '' anlayışıdır pozitif düşünme anlayışı. Blog yazarken pozitif düşünmek ne işe yarayabilecek faydalı ve gelişiminizi geliştirmeyi planladığım başlıkları  inceleyeceğiz.

 

Blog yazarlarının en büyük sorunudur spesifik düşünememek. Bende bu sorunu yaşadım ve birazdan yazacağım uygulamalar benim spesifik olup , tarz yaratmamı sağlayacak olgulardır. Çoğu blog yazarı büyük bir heves ile açtığı bloğunu yarı yolda terk eder. Öksüz kalmış blogların örneği oldukça fazla. Amerika'da bloglara verilen değerin %25 inden fazla değer verilmiyor bloglara. Aslında günlük gazete alıp okumak neyse beğendiğiniz blogları takip etmekte aynı anlama gelir. Güncel kalmak için bloglardaki yazarların paylaştıklarına ihtiyacınız vardır. Çok bloglar çöp olmuş olsa da onların arasından ayrılıp çıkanlar gerçek, değerli, öğretici, faydalı bloglar olduğunu söylemek isterim.

 

pozitif

 

Acemilik dönemini atlatan blog yazarlarının en büyük sıkıntısı ise özgün konu bulamamaktan geçer. Ve her yöne yönelmeye başlar. Bu ise bloğunun belli bir konusu olmadığını gösterir. Bu durumda Sanat seven bir ziyaretçi senin sitene girdiği zaman, futbol ile ilgili bir makale gördüğünde o siteden çıkması işten bile değil. Tamam belki tek bir konu üzerinden gidemeyebilirsin ama, birbirinden bağımsız, alakasız konular seni ziyaretçi yokluğuna sürükler. Şöyle bir bakalım.

 

Tiyatro ve Sinema kategorileri birbirinden farklı şeyler olsa da işlevleri yakın olduğu için ziyaretçiye abes görünmez. Aksine belki onu Sinema alanından tiyatro alanına da çeker.

 

Sanat ve Spor kategorileri ne kadar anlamsız değil mi. Senin ziyaretçin senin futbol, basketbol, voleybol ile ilgili yazılarını okumaya geliyor. Ama siteyi açtığında karşısında Mona Lisa'nın bilinmeyen gerçekleri adlı bir başlık onu ne kadar tatmin eder bilinmez.

 

Bu konuları biraz açıkladıktan sonra blog yazarken içerik üretmeniz için pozitif düşünecek bir kaç nokta üzerinde duracağım.

 

Faydalı yazılar yazmaya özen gösterin

 

Eğer bloğunuza geri dönüş, sadık ziyaretçi istiyorsanız başlamanız gereken ilk yer faydalı konular hangileridir sorularını sormak olacaktır. Bu sorunun cevabını kendinize verebildiğiniz bir konu var ise o konu üzerinde yoğunlaşmanız ve farklı yerlerde aynı konu başlıklı yazı var mı diye göz atmalısınız. Sebebi ise onu kopyala yapıştır yapmak değil ondan daha güzel bir şey yazmak içindir. Yani ilk önce rakibini tanı ve onu egale et.

 

Yazmak için yazmayın

 

Bazen aklımıza bir şey gelmediğinde bu gün bloğum boş kaldı, bir şeyler yazmalıyım, kopyala yapıştır mı yapsam ? diye düşünceler geçirmeyin aklınızdan. Bir ziyaretçi sitenize girdiğinde ne kadar makale yazdığınıza değil, nasıl makale yazdığınıza, yazının akışına bakar. Zaten yazılarınızı beğeniyorsa her gün sitenizi ziyaret ederek yeni bir makale yazıp yazmadığınızı kontrol eder. Bunlar sadık ziyaretçilerdir. Onlara sahip çıkın.

 

Enerjik olun

 

Bir makale yazmak istediğinde ruh halin seni etkileyen en büyük etkendir. Eğer moralin bozuk canın sıkkın ise o kullanacağın klavyeden güzel , akıcı , faydalı bilgiler çıkmayacaktır. Boşuna zamanını harcarsın. Eğer enerjik olup olaylara pozitif bakarsan hemen başının üstünde bir lamba yanacaktır. İşte o senin konun olacak. Dikkat et enerjik olduğun zaman yazın o kadar akıcı olur ki sen bile kendine dur demekte zorlanırsın.

 

Sakin olun

 

Belki Yukarıda ki madde ile çelişiyor diye düşünen okuyucular olabilir ama ne var ki enerjik olmak ile sakin olmak arasında uçurumlar arasında büyük fark var. Oturdunuz bilgisayar, tabletin başına kafaya yazı yazmayı koydunuz. İnat ettiniz, ben bu gün makale yazacağım dediğiniz zamanlar olabilir. İlk önce sadece derin bir nefes alın ve kendinize Sakin ol ''x'' sakin ol ''y'' komutunu verin ve kafanızı dağıtacak şeyler yapmaya özen gösterin. Pozitif düşünün ani karar vermek sizi bloğunuzdan soğutur. Sakin olun ve neler insanlara faydalı olabilir , ben hangi alanda yazabiliyorum , ben yazabiliyor muyum sorularını kendinize sorarak hatayı kendinizde aramaya devam edin. Çünkü bu sizi geliştirici bir hamledir.

 

Müzik dinleyin

 

Eğer çok ciddi bir konu hakkında eleştiri, sitem gibi konulardan bahsetmeyecekseniz slow parçalar açarak ruhunuzun dinlenmesine yardımcı olun ve yanınıza sevdiğiniz bir içeceğinizi alarak bu işi zevkli hale getirin. Bir işi severek yapmanın meyvesini gelen ziyaretçilerin yazılarını okuyarak yorum attığı zaman alacaksın, senden mutlusu olmayacak, için içine sığmayacak belki de.

 

Uzun yazmaktan kaçmayın

 

Eğer , uzun yazarsam okuyucular benden sıkılır okumadan çıkar diye düşünürsen, yanlış düşünmüş olursun. Bir yazı ne kadar özgün ve ne kadar faydalı ise o kadar okunur. Okuyucu bilgiyi hızla sömürüp siteden çıkmak ister. Fakat sen bilgiyi bir pastanın aynı dilimleri şeklinde dağıtmaya önem gösterirsen okuyucu zaten yazını zevk alarak okuyacak ve sıkılmayacaktır. Nitekim sende bu yazıyı şu an okuduysan demek ki sıkılmamış ve faydalı bir şeyler öğrendiğini düşündüğün için devam etmişsin. Hem ''Google amca'' da uzun makaleleri arama sıralarında üste koymayı çok seviyor.

 

Yazının çizgisini bozmayın

 

Eğer yazına başladığında devam etmekte zorlanıyorsan o yazını silmelisin ve yeniden düşünmelisin. Eğer yazıya başladığın yer ile bitirdiğin yer SANAT ve SPOR örneğinde verdiğim gibi ise okuyucunun kafası karışır ve bu senin imajını zedeler. Belli bir çizgide dur ve o çizgiyi bozma. Mesela ben blogda pozitif düşünme konusundan girdim ve yazıma pozitif düşünerek neler yapabileceğin hakkında örnekler verdiğim çizgiden şaşmamaya çalışıyorum. Başarabiliyor muyum her zaman değil , bazen konunun dışına çıkmak gerekiyor, bunu yaptığında ise çizgiyi bozdun demek, yani çizgine geri dönmelisin.

 

Yazar hakkında: Necati karakaş, 22 yasında üniversite son sınıf ögrencisiyim. Psikoloji eğitimi aldığım için hangi konularda nasıl davranmanız gerektiği hakkında yazılar yazdığım blogumda güncel konuları yazmaktan zevk alıyorum. Konuşan Adamlar isimli Bloğumda faydalı olabilecek yazılar yazmaya devam ediyorum.

34 yorum:

  1. Misafir olmanıza sevindim. Takip edebileceğim bir blog daha tanımış oldum. Başarılar.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim selahattin bey.

    YanıtlaSil
  3. Çok etkili ve faydalı bir yazı olmuş @selahattin bey'in de söylediği gibi takip edecek bir blogumuz daha oldu. Elinize sağlık.
    birbilginvarr.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
  4. Kategori alanında yaptığınız yoruma katılmıyorum. Geniş düşünmekte fayda var. Şöyle bir düşünelim: spor ile sanat alakasız demişsin. Katılıyorum bu görüşe. Ancak bloglar spesifik olduğu zaman ziyaretçi daha az olur kanaatindeyim. Nedeni ise, eğer spor blogun varsa o bloga sadece sporseverler ilgi gösterir. Ama aynı zamanda sanat ile ilgili yazılar da varsa sanatseverlerde ilgi gösterir ve kitle artar. Bu benim görüşüm, katılır veya katılmazsınız.

    YanıtlaSil
  5. Ek olarak belirtmek isterim ki, gazete okumakla blog okumayı eş tutarak bir değerlendirme yapmışsınız. Doğru bir değerlendirme. Dikkat ederseniz gazetede sadece spor, sanat, siyaset gibi tek konular yok, güncelden başlar siyaset, ekonomi, spor diye devam eder. Görüşümü şu cümleyle desteklemek istiyorum: siz gazeteyi aldığınız zaman sadece belli bir kategorisini okuyup bırakıyor musunuz?

    YanıtlaSil
  6. Tuna bey yorumunuzu okudum ve mantıklıklı buldum, fakat ben girip ronaldonun transfer haberini ararken karşımda mozart hakkında bir yazı görsem benim ilgimi çekmez ve aradıgımı bulamadıgımdan blogdan soğur, alternatif yollar ararım. Fakat sadece Ronaldo olsa ziyaretçi hızlıca girip bulup okuyup çıkacak ve bir dahaki spor haberini direk senin bloğundan aramak isteyecek.

    YanıtlaSil
  7. Bloga bir haber tanımlaması yapılmasını yanlış buluyorum. Blog, bir günlük gibidir. Bazen içinden gelenleri yazarsın, bazen de gündemde ne varsa onu yazarsın. Sadece belli bir kategori üzerinde yoğunlaşmak benim düşünceme göre içerik konusunda sıkıntı yaratacaktır. Yorumlarınıza saygı duyuyorum. Herkes farklı düşünür bu konuda.

    YanıtlaSil
  8. Sayenizde yeni bir blog keşfi.
    Geç kalınmış olsa da olsun ya zararın neresinden dönersek kardır elbet :)

    YanıtlaSil
  9. Tuna bey bu sizin görüşünüz mesela ben mizah içerikli yazılar yazıyorum ve o cizgiden ufak çıkışlar dısında pek cikmiyorum ama siz hayata dair herşey yapabilirsiniz, ama ne kadar geçerliliği olur bilemem.
    Muptezel tesekkur ederim fazla zarardasın sayılmaz :)

    YanıtlaSil
  10. Dediklerim her blog için geçerli olmaz. Ben sadece tek bir kategori üzerinden insanların yönlendirilmesine karşıyım. Benim de blogum var ve kendimi tek bir konu üzerinden kısıtlamıyorum. Aksine daha çok konuda bilgi sahibi oluyorum ve bu da blogumun zengin olmasına fayda sağlıyor. Sizin görüşlerinize saygı duyuyorum.

    YanıtlaSil
  11. hocam çok güzel yazmıssınız ellerine sağlık. Aralıksız takipteyiz :) blogum bunlaribiliyormusunuzbm.blogspot.com

    YanıtlaSil
  12. Yine güzel bir konuk ve güzel bir yazı.
    Bloğumada beklerim

    YanıtlaSil
  13. Çok Güzel bir yazı olmuş keyif alarak okudum blogumuzda da sizi misafir olarak görmek isteriz hocam

    YanıtlaSil
  14. valla hocam ilk zamanlar çok önemsiyordum da şimdi pek takmıyorum. Biri gelir okur mu okumaz mı yazı faydalı mı değil mi yazı uzun mu kısa mı boşvermişlik sendorumu yaşıyorum anlayacağın :)

    YanıtlaSil
  15. Bu yazdıklarınıza ek olarak belirtmek isterim ki yazılarımıza 2 adeti geçmeyecek şekilde görsel eklemeliyiz ve yazımızı belirli aralıklarla paragraflara bölmeliyiz. Böylece yazı okuyucunun gözünde büyümez ve dikkatini daha hızlı çeker diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  16. Gerçekten çok güzel bir yazıydı elinize sağlık.Bu yazı bana biraz ilham verdi doğru :) Teşekkürler..

    YanıtlaSil
  17. Teşekkürler arkadaşlar :) size misafir olmaktan şeref duyarım. Blogumda ki iletişim kutusundan bana ulaşabilirsiniz

    YanıtlaSil
  18. Çoğu şeyi içgüdüsel olarak doğru yapıyormuşum teşekkürler paylaşım için :)

    YanıtlaSil
  19. Güzel bir paylaşım olmuş. Elinize sağlık. Katıldığım bir çok konu var. Ancak söylemeden geçemeyeceğim ben de Sayın Tuna Özkurt gibi düşünenlerdenim. Blog yapmak zaten paylaşmak içindir. Ve sadece tek bir konuda veya birbiri ile ilişkili konularda içeriklerden oluşmalıdır yaklaşımı çok kısıtlayıcı. Blogger, içinden geldiği gibi paylaşmalıdır. Eğer sadece tek bir konuda yazmak istiyorsa veya her bir konu/başlık/kategori için farklı bloglar ve farklı hedef kitleler oluşturmak istiyorsa, bu yazarın kendi bileceği iştir. Ancak, "bir blog sadece birbiri ile ilişkili konulardan oluşmalıdır" yaklaşımına katılmıyorum. Blogger, dilediği her konuda içerik üretebilmeli.

    BlogHocam'a misafir olduğumda yazdığım gibi (http://bloghocam.blogspot.com/2014/12/blog-blogger-icin-midir-halk-icin-mi.html) yazmak aynı zamanda öğrenme sürecinin de bir parçasıdır. Sizin yazınızda da ilk maddede belirttiğiniz gibi, Faydalı yazmak önemli. Kendin için faydalı olacağını düşündüğün bir konuyu öğrenip paylaşmak bence çok güzel.

    Bir blog'un iyi olmasını, tercih edilmesini, beğenilmesini, takip edilmesini sağlayan bir çok etken mevcut. İçerik alanları bunlardan biri. Ancak, dil, anlatım ve özgünlük bence daha önce gelir. Okuyucuyu, doğru, anlaşılabilir, akıcı bir Türkçe ile ve yazara özgü bir dil ile etkilemek çok değerli bir özelliktir ve bloga fark katar. Bu sağlandığında tek bir konuda da olsa, bir çok konuda da olsa üretilen içerik hakettiği değeri bulacaktır diye düşünüyorum.

    Saygılarımla,
    Altuğ TATLI
    http://www.liveaplus.com

    YanıtlaSil
  20. "Güzel gören güzel düşünür. Guzel düşünen hayattan lezzet alır." Anlayışına hakim bir yazı.

    YanıtlaSil
  21. Necati Bey, yazınız için teşekkür ederim. Özellikle faydalı şeyler yazma konusuna değinmeniz çok önemli. Bende faydalı bilgilerle emrinize amadeyim. Her ne kadar ileriki yıllarda sitemden ufak tefek getiriler(reklam vs.)beklesem de temel amacım olabildiğince çok kişiye ulaşıp doğru-yanlış etkileşimini yakalamaktır. Saygılar.
    www.bakalimbilelim.com

    YanıtlaSil
  22. Gerçekten önemli bir yazı. http://etkiliyazar.blogspot.com.tr/ sizleride blogumuza bekleriz.

    YanıtlaSil
  23. BEĞENDİM. TŞK..

    YanıtlaSil
  24. Tuna Özkurt a bende katılıyorum tabiki bir gazetede nasılki herşeyi bulabiliyorsak başka birşeye ihtiyaç duymuyoruz buda onun gibi birşey bence.Ben çok yeni henüz birkaç haftalık bir blogum var şu an hiç takipçim yok yorumum yok belki düzenlemem yapmam gereken çok işim var ama bloghocam sayesinde adım adım yürüyorum hiç yapamam dediğim çok şeyi başardım ve burdan edindiğim bilgilerle yoluma yılmadan devam etmek istiyorum.Ben tek bir konuda değil ülkemde ve dünyada yaşanan güncel olaylar modaya dair belki bi kaç satır havalarla alakalı olarak hastalıklardan korunmayı hedefleyen sağlık tavsiyeleri ve magazinel konularda her gün bir fikir ve yazılarımı sunmak istiyorum tek bir konuda değil çeşili olarak rengarenk bir blog insanların sabah kaktığında bi uğramayı istediği sayfam olsun istiyorum.bloghocama ve misafirlere çok teşekkürler bizleri aydınlatıyorsunuz

    YanıtlaSil
  25. Güzel bi yazı elinize sağlık

    YanıtlaSil
  26. tebrik ederim güzel bir yazı olmuş..Yazmak için yazmamak bende en çok burayı beğendim zira hepimiz o hatayı yapıyoruz zaman zaman :)

    YanıtlaSil
  27. necati bey gerçekten teşekkürler blog yazılarımıza da da web sitemizde ki blog kısımlarına ne yazacağımızı artık şaşır olduk relax olmakta fayda var sanırım kasmadan size katılıyorum

    YanıtlaSil
  28. gerçekten faydalı bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.