Seyahat Bloggerlarının Misyonu

Hiç kıskandığınız veya yerinde olmak istediğiniz bir blogger oldu mu? Benim oldu. Hem de bir değil onlarca kişi. Kimler mi? Elbette seyahat bloggerları. Gerçekten de bir sırt çantası, bir laptop, bir pasaport ve cebimde biraz parayla özgürce gezen, gezerken gördüğünü yaşadığını blogunda paylaşan bir blog yazarı olmayı çok isterdim.

 

Seyahat Bloglarının İnsanlar Üzerinde Etkisi

Son zamanlarda Türkiye’de de seyahat bloglarının sayısında ve kalitesinde artış var. Gerek yurt içinde, gerek yurt dışında gezilecek yerler hakkında harika bilgiler veriliyor, deneyimler ve fotoğraflar paylaşılıyor. Bu bilgilerin bizzat o yeri gezen gezginler tarafından paylaşılması bir yere tatile gidip gitmeme kararını etkileyen en önemli faktörlerden biri bence.

Kendimden bir örnek vermek istiyorum. İşlerimizin yoğunluğu nedeniyle evlendikten sonra eşimle balayına gidememiştik. Bu yüzden bir fırsatını bulduğumda görmeyi çok istediği İtalya’ya götürmeye söz vermiştim. Geçtiğimiz yaz o fırsatı elde etmiş ve İtalya organizasyonu yapmaya başlamıştık. Nerelere gitmeli, nerede konaklamalı, nerede ne yemeli gibi konularda araştırma yapmak için ilk adresim seyahat blogları oldu elbette :) İtalya’yı gezen, gören kişilerin yzdıkları sayesinde hiç bir sıkıntı çekmeden harika 1 hafta geçirdik. Seyahat bloglarında yazılan samimi ve gerçekçi yazılar olmasaydı belkide gittiğimize oişman olacaktık öyle değil mi?

Seyahat Bloggerlarına Öneri

Yukarıda da bahsettiğim gibi bloglara ve blog yazarlarına olan ilgim arttığından beri bir tatil programı yapmadan önce mutlaka sehayat bloglarında ne yazmışlar diye okurum. Fakat buradan seyahat bloggerlarını bir sitemde bulunmak istiyorum. Hep yaz turizmi ve tarihi mekanlar gezilip, paylaşılıyor. Sağlık turizmi ile ilgili yazılara pek rastlayamıyoruz. 

kaplıca
Doktoru anneme kaplıcalara gitmesini, dizlerindeki rahatsızlık için kaplıcaların faydalı olacağını söyleyince her zaman olduğu gibi seyahat bloglarında termal oteller ile ilgili neler yazılmış diye araştırmak istedim. Fakat ne yazık ki kaplıcalar ve termal oteller ile ilgili fazla içerik göremedim.

Halbuki ben bir seyahat bloggerı olsaydım en azından İstanbul’a nispeten yakın Bursa termal oteller veya Afyon termal oteller arasında 1-2 tanesini ziyaret ederek bu farklı deneyimi de blogumda paylaşırdım. Kaplıca arayışında olanlara da fikir vermiş olurdum.

Ailemi hangi kaplıcaya gönerdiğimi merak eden varsa imkanlarını beğendiğim İkbal Termal Hotel’e gönderdiğimi dipnot olarak belirteyim :)

12 yorum:

  1. Uzun yıllar Bolu'da yaşadım. Kış turizminde mutlaka yaşamanız gereken anların olduğu bir şehir. Kartal Kaya'nın dışında onlarca alana sahip bir memleket. Şuan İzmir'de yaşadığım için, 15 karne tatillerinde kar yağışı varsa mutlaka kızımı Bolu'ya götürüyorum. Bolu kışın bir başka güzel.

    YanıtlaSil
  2. Yorumda eksik bıraktığım mesele olmuş. İlk defa Bolu'ya gidecekler için tavsiye edebileceğim yerler var. Abant, Yedi göller buraları herkes biliyor. Akkayalar denilen mevkiyi mutlaka görmeliler. Akkayalar Bolu'nun Pamukkale si olarak bilinir. Ayrıca Kasaplar yaylası, Gölcük ve Tokadi Hayrettin türbelerini ziyaret edebilirsiniz.

    YanıtlaSil
  3. @En İyi Blog Sitesi
    İşte bunlar çok değerli bana göre. Herkesçe bilinen opüler erler değil de tabiri cazise bakir kalmış yerlerin önerildiği, tanıtıldığı yazılara ve yorumlara çok ihtiyacımız var.

    Önerileriniz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. Kaplıcalarla ilgili olarak bloglarda pek bilgiye rastlayamadığınızı söyleyince aklıma şu geldi, kaplıcalar daha çok orta yaş ve üstü yaşlarda tercih edilen mekanlar.
    Bloglar ise genellikle gençler tarafından oluşturuluyor.
    Yani yaş faktörü bunda etken olabilir bence...

    YanıtlaSil
  5. @beyza aydin baser
    Çok haklısınız.

    YanıtlaSil
  6. biz de size imrendik ama hep sayın blog hocam :D ama seyahat bloggerları bir başka oluyor gerçekten. Bence en rahat hayatı onlar yaşıyor. Ya LGBT'ler? Daha Türkiye'de yaşama mücadelesi veriyor. !!!! :(

    YanıtlaSil
  7. Kendi çapımda bir seyahat bloggerıyım, tam da termal oteller ile ilgili bir yazı yazmaya hazırlanırken bunu görmek hoşuma gitti.

    Gençliğin verdiği rahatlıkla sağlık amaçlı değil, eğlence amaçlı bakıyordum konuya ama sağlık boyutunu da araştırıp yazmaya karar verdim :)

    Daha önce yüzeysel de olsa Çeşme'deki termal otelleri yazmıştım

    http://ayagimintozuyla.blogspot.com.tr/2014/01/cesmede-ksn-yaplacak-5-sey.html

    YanıtlaSil
  8. Belki de, Seyehat bloggerlarının yaşının genç olması sebebi ile henüz termal otel ihtiyacı doğmamış olması sebebiyledir. Bu arada yazıdaki linkleme süper, konunun anlam ve bütünlüğü içerisinde hiç farkedilmiyor. Siz bu işte gerçekten iyisiniz.

    Eren Evren
    www.gezelimgorelimbilelim.com

    YanıtlaSil
  9. Siz yazınca bende çok eski bir yazımı arayıp buldum. Tesadüfen bende İkbal oteli uzun uzun yazmışım ama 2007 yılında...http://www.mavilimon.blogspot.com.tr/2007/12/acemi-termalcinin-afyon-gnl.html

    YanıtlaSil
  10. Merhaba Serdar bey bu işi gerçekten çok iyi biliyor. Teşekkürler Serdar bey bu bilgilendirici yazı için.

    YanıtlaSil
  11. Gezip, fotoğraflayıp paylaşanları kıskanıyorum kıskanmasına da (imreniyorum demek daha doğru olacak belki) çok da takdir ediyorum. "-Ben buraya dinlenmeye geldim amaaan kim yazacak şimdi onca şeyi." demeden en ince ayrıntısına kadar paylaşıyorlar. Güzel bir alışkanlık ve yol gösterme bu bence. Bu vesile ile teşekkür etmek istedim.

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.